31 Aralık 2012 Pazartesi

Meyveli İrmik Tatlısı

rumma.org tan ikinci tatlı tarifiyle yeni yıla bloğumda girmeyi hedefledim. belki 2013te bloğuma daha çok vakit ayırır, yeni tariflerle birlikte oluruz:))) meyveli hafif bi tatlı daha. mevsim meyveleriyle yaz kış yapılabilir. meyvelerin renkliliğinden görüntü garanti, sütlü muhallebi her zaman tercih edilir hafif bi lezzet. Eva'ı dinleyin, deneyin...;))



malzemeler:

5 yemek kaşığı şeker
5 yemek kaşığı irmik
1/2 litre süt
 vanilya

üzeri için:

2 tepeleme yemek kaşığı nişasta
1/2 su bardağı şeker
1/2 litre süt

süslemek için çeşitli mevsim meyveleri(çilek, muz, kivi vs vs)

yapılışı:

irmik, süt ve şekeri birlikte pişiriyoruz. en son vanilyasını ilave edip tepsiye döküyoruz. soğuyunca istediğiniz çeşit meyveleri ince dilimleyip üzerine diziyoruz. üzerine ilave edeceğimiz nişastalı muhallebi malzemeleriniz karıştırıp, pişiriyoruz. pişen muhallebiyi karıştırırak soğutup meyvelerimizin üzerini kapatacak şekilde tepsiye döküyoruz. ve yine istediğimiz meyvelerle üzerini süslüyoruz...afiyet olsun...

Süt Şerbetli Sünger Tatlısı

heyyy ahali koşun "eva" yeni bir tatlı keşfetti şimdi size anlatıcak...(tembel eva, ayda bir post dahi yazmıyor bloğuna. kınayın kendisini, yuhalayın, bişeyler yapın utansın biraz:D )

efenim tatlımız rumma.org tan ama ölçü ve malzemelerde biraz değişiklik yaptım. isteyen ordan bakıp orjinal tarifi uygulayabilir...



malzemeler:

keki için:

4 yumurta
4 yemek kaşığı şeker
5 yemek kaşığı un
5 yemek kaşığı irmik
kabartma tozu
vanilya
portakal kabuğu rendesi ve bir yemek kaşığı portakal suyu

şerbeti için:

4 sur bardağı süt
1 su bardağı şeker

üzeri için:

1 paket krem şanti
1 su bardağı süt

yapılışı:

yumurta ve şekeri 1-2 dakika kadar birlikte çırpıyoruz. diğer tüm malzemeleri ilave edip hafifçe karıştırdıktan sonra yağlanmış tepsiye döküp fırına veriyoruz. 180 derece önceden ısıtılmış fırında kızarana dek pişiriyoruz. kekimiz pişiyorken şerbeti için; süte şekeri ilave edip, şeker eriyinceye kadar karıştırıyoruz. kızaran keki fırından çıkarır çıkarmaz soğuk süt şerbetini üzerine döküyoruz. isteğe göre krem şantiyi hazırlayıp şerbetini çekmiş ve soğumuş kekin üzerine döküyor 1-2 saat buzdolabında dinlendiriyoruz. afiyet olsun...

26 Kasım 2012 Pazartesi

Eva Star*

ilköğretim talebelerinin bile yapabileciği kadar basit, pratik bi tatlıyla yeniden beraberiz, merhabalar efendim merhabalar...

niye "evastar"? çünkü; ben yaptım, oldu! bloglarda "kartopu" olarak bilinen hindistan cevizli tatlıyı çikolatayla kaplayarak ülkerin "cocostar" adlı çikolatasını evde, kendi mutfağimda yapmış oldum. e ilk ben yaptığım içinde "evastar" olmayı hak etti:P kendimi nasıl seviyorsam artık kendi adımı koymuşum:))



yapılışı: 4 su bardağı hindistan cevizi, 1 su bardağı kahve kreması, 1 su bardağı pudra şekeri, 1 paket çiğ kremayı birbirine katıp karıştırıyoruz. (bu kadar basitte hani:P )



şekilde gördüğünüz bir rulo "evastar" için, 16 adet (8 sütlü, 8 bitter kullandım ben ama siz istediğiniz herhangi bir çikolatayı kullanabilirsiniz) madlen çikolatayi, 1 çorba kaşığı tereyağıyla benmari usulü eritiyoruz. eriyen çikolatayı pişirme kağıdına yayıp bi müddet soğuyup, katılaşmasını bekliyoruz.



katılaşan çikolatanın üzerine hindistan cevizli karışımdan uzun bir rulo yapıp pişirme kağıdının yardımıyla sarıyoruz. buzdolabının buzluğunda donuncaya kadar bekletip, sonra istediğimiz boyutta keserek servise hazır hale getiriyoruz.



buzlukta uzun süre saklanabilir, habersiz misafirlere şık ve leziz bi tatlı ikram edebilirsiniz.
ayrıca evastarın yanında farklı bir sunum da düşünürseniz; hindistancevizli karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yuvarladıktan sonra antep fıstığı, nesquike bulayabilir renkli toplar elde edebiliriz. veya benim yaptığım gibi üzerine kızamık şekeri serpip daha bi şeker hale getiredebilirsiniz. sizin hayal gücünüze bırakıyorum...;) afiyet olsun...






26 Ekim 2012 Cuma

Merve'nin Kurabiyesi

geçenlerde twitter da birgün bi baktım bizim sevgili Lama http://lamamutfakta.blogspot.com/2012/10/ot-7-recelli-kurabiye.html (tarifin orjinali bu adreste. Lama'ya da övgüleri için ayrıca teşekkür ederim tatlı bi yarış olsun istedim, yoksa ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. blogları kıyas etsek kafidir) ortak takipçimiz olan Mervecik (@tbndm) ten kurabiye tarifi alıyor timeline da.

gözlerimin önünde kurabiye tarifi geçiyorken dururmuyum maydanoz oldum; -bende istiyorum arkadaşım, Lama'dan önce yaparım heytt bee, dedim! demez olaymışım sözümü yemek, şehirlerarası otobüslerin müdavimi olduğum son günlerde bloğu da, tarifi de rafa kaldırmak zorunda kaldım. bi ara İstanbul'da evde bulunduğum nadir anlardan birinde kurabiyeyi deneme fırsatını yakaladım ama bloğa yazmak nasip olmadı.

bayram temizliği&hazırlığının akabinde bayramın ilk gününü de geçirmişken bloğu Merve'nin kurabiyesiyle güncelleyeyim istedim. hem de sözümü ifa etmiş olayım ;) efendim bahsi geçen kurabiye pratik ve oldukça lezzetli. biz, bilhassa çocuklar çok sevdiler. orjinal tarifte kurabiyelerin arasına reçel sürülmüş ama yeğenlerimin talepleri doğrultusunda nutella sürdüm. haylazlar ben daha kurabiyelerin nutellayla birleştirme işlemini bitirmeden yarısını yediler. kalanlarda bize düştü;)) bu vesile ile herkesin "Kurban Bayramı"nı kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederim...



Malzemeler:

1 paket margarin( ben herzaman ki gibi tereyağı kullandım)
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı pudra şekeri
3.5 su bardağı un( ben kepekli un kullandım)
arasına sürmek için reçel, marmelat veya nutella
hindistan cevizi

Yapılışı:

margarin, sıvıyağ, pudra şekeri ve unla yumuşak bi hamur elde ediyoruz. oval veya yuvarlak şekil verip(kurabiyeleri ince tutuyoruz ki daha sonra reçel yardımıyla birleştirildiğinde çok kalın olmasınlar) üzerine çatal yardımıyla çizik atıp pişiriyoruz. pişen kurabiyelerin arasına istediğiniz malzemeyi(reçel marmelat nutella) sürerek kurabiyeleri birleştirip ve yine arzu ederseniz yanlarını hindistan cevizine bulayarak servise hazır hale getiriyoruz. afiyet olsun ve tarif için teşekkürler Merve'cim...

22 Eylül 2012 Cumartesi

Beykoz Kebabı

patlıcan, patates, tavuk! nasıl olur yaa demiştim mutfaksirlari.com da "beykoz kebap"ın tarifine rastlayınca. denedim güzel oluyormuş... buyrun sizde yapabilirsiniz...



malzemeler:

3 adet tavuk budu veya 400 gram tavuk kuşbaşı
4 adet patlıcan
1 adet orta boy soğan
1 adet çarliston biber
yarım su bardağı sıvıyağ(patlıcanları kızartmak için)
4 yemek kaşığı sıvıyağ(tavukları sotelemek için)
tuz

püresi için:

2 adet orta boy patates
1 çay bardağı süt
1 yemek kaşığı terayağı(margarin)

sosu için:
1 su bardağı su
1 yemek kaşığı salça
ve üzeri için taze kaşar rendesi

yapılışı:

alacalı soyup acısının çıkması için bir süre tuzda beklettiğimiz patlıcanları kızgın yağda çevirerek kızartıyoruz. fazla yağını alması için kağıt havlu üzerine bırakıyoruz. ince doğradığımız soğanları sıvıyağda 1-2 dakika kavuruyoruz. derisi alınmış, kuşbaşı doğranmış tavuk butlarını soğana ilave ediyor ve kavurmaya devam ediyoruz. suyunu salınca biberleri ve tuzu ekleyip soteliyoruz.
tavuk soteyi ocaktan alıp püreyi hazırlamaya başlıyoruz. patatesleri haşlayıp, eziyoruz. bir tavada sütü ve tereyağı ilavesiyle sütü çekinceye kadar pişiriyoruz.tuz eklemeyi unutmayın...
daha önce kızarttığımız patlıcanları fırın tepsisine yerleştiriyoruz. tavuk soteyi patlıcanlara paylaştırıp üzerine patates püresini ilave edip kaşık yardımıyla düzeltiyoruz. rendenlenmiş kaşarıda üzerlerine serpiştirildikten sonra su ve salçayı iyice karıştırıp fırın tepsisine döküyoruz. önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz... afiyet olsun...


20 Eylül 2012 Perşembe

Un Helvası

hamdolsun yağımız, unumuz, şekerimiz de varken helva yapalım diyorum ne dersiniz? benim çok sevdiğim bi tarif. bilinen usullerden biraz farklı yapılışı. yağı en son konuluyor, unu sade kavuruyoruz falan... ağızda yumuşacık farklı bi tad bırakıyor çok hoş, yaparsanız seversiniz;)) hadi bakalım kolay gelsin...



malzemeler:

500 gr un
250 gr tereyağı(margarin de olabilir)
600 gr tozşeker
1 litre su veya süt(ben yarı yarıya su ve süt kullanıyorum)
isteğe göre ceviz veya fındık içi

yapılışı:

unu kavurmaya başlamadan önce helvanın şurubu için şeker, su ve süt karışımını bi tencereye koyarak kaynatmaya bırakıyoruz.
unu tercihen teflon tencereye alıp kısık ateşte yaklaşık 1 saat kavuruyoruz.



kavrulma esnasında unda topaklanma meydana gelecektir gayet normal panik yapmıyoruz kavrulduğundan emin olduğumuz unu tel süzgeçten geçirerek topaklanmayı gideriyoruz.


süzgeçten geçirdiğimiz unu tekrar tencereye alıp ısınıncaya kadar tencerede kavurmaya devam ediyoruz. bu arada şurup kaynamış olmalı...



her ikisini ocaktan alıp şurubu yavaş yavaş una yedirmeye başlıyoruz. şurupla kavrulmuş unu iyice kardıktan sonra eritilmiş yağı( yağı yakmamalı ama iyi kızarmış olmalı) ilave ediyoruz.



iyice özleşinceye kadar karmaya devam ettikten sonra kavrulmuş fındık veya ceviz içini katıp tepsiye basıyoruz... afiyet olsun...

Yalancı Su Böreği

Merhaba sevgili bloğum ben geldimmm... küs değilizdir inşAllah?! ne desen, ne söylesen haklısın, çok ihmal ediyorum seni:(( gereksiz savunmaya geçmek yerine herkesin ne zamandır beklediği "yalancı su böreği"nin tarifini senle paylaşayım da aramızda ki kırgınlık kalmasın, ne dersin? hadi malzemelerle başlayalım...



malzemeler:

1 su bardağı süt
2 yumurta
200 gram tereyağı veya margarin
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un ve tabiki tuz
istediğiniz her hangi bir börek iç harcı(peynir, patates, ıspanak, kıyma... size kalmış)

yapılışı:

süt ve yumurtayı hafifçe çırpıp, tuzu, un ve en son kabartozunu ilave ederek kulak memesi yumuşaklığında hamur elde ediyoruz. hamuru iki eşit parçaya bölüp kısa bir süre dinlendiriyoruz...



dinlendirdiğimiz hamurları merdane yardımıyla açıyoruz...yaklaşık 0,5 cm kalınlığında oluyor daha inceltmeyin...


açtığımız hamurun üzerine oda sıcaklığında yumuşatılmış 100 gram tereyağını hafifçe yediriyoruz...


yağladığımız hamuru bi kenarından rulo yaparak tekrar beze haline getiriyoruz. diğer bezeyi de aynı işlemden geçirip bir gece veya yaklaşık 4-5 saat buzdolabında bekletiyoruz...


yeteri kadar beklettikten sonra dolaptan aldığımız bezelerimizi tekrar açıyoruz. bu biraz zahmetli ama oluyor.(yağ donduğu için bezeye biraz kuvvet uygulamanız gerekecek) ilk açtığımız hamuru tepsiye yerleştiriyoruz(tepsiden biraz büyük açmanız gerek, pişerken hamur kendini topluyor ve ancak tepsiye yerleşiyor). istediğiniz börek harcını arasına koyduktan sonra diğer hamurumuzu açıp böreğimizin üzerini kapatıyoruz.



önceden ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişiriyoruz. kızaran böreğin üzerine 1 veya 1.5 su bardağı suyu gezdirdikten sonra tekrar fırına sürüp, suyu çekinceye kadar pişirmeye devam ediyoruz...fırından çıkardığımız böreğimiz servise hazırdır. afiyet olsun...

31 Temmuz 2012 Salı

Portakallı Güllaç

tilkinin kırk hikayesi varmış hepside tavuk üzerineymiş ya, benim de tüm tariflerim portakal üzerine olucak yakında... Ramazan güllacına bile portakalı karıştırdık ya daha ne olsun! ablam rüyasında görmüş portakallı güllacı, olur mu olmaz mı derken bu sıcaklarda portakalın nefis kokusu ve serinleten tadı eşliğinde misafirlere ikram ettiğimiz ve beğeni toplayan bi tatlı oldu. Ramazan bitmeden denenmesini tavsiye ediyorum naçizane...



malzemeler: (yuvarlak borcam tepsi için ölçüler)

10 adet güllaç 
3.5 su bardağı şeker
1.5 litre süt
2 portakal
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz

yapılışı:

sütü ve şekeri kaynatıp ılınmasını bekliyoruz. portakalın suyunu sıkıp ayrı bir kaba alıyoruz. tepsiye güllaç yaprağını yerleştirilip üzerine ılınan sütten gezdirdikten sonra portakal suyundan 2 kasık serpiştiriyoruz. her yaprağa aynı işlemi uygulayıp yarısına gelince ceviz içini koyup güllaçları aynı sırayla tepsiye yerleştiriyoruz. üzerine kalan sütü döküp portakal kabuğu rendeliyor ve dinlendirmek üzere buzdolabına alıyoruz. afiyet olsun, hayırlı Ramazanlar...

2 Temmuz 2012 Pazartesi

İncirli Tatlı

portakalagacı.com dan şık ve nefis bir tatlıyla bloğa dönüş... altta nescafeyle ıslatılmış incirli kek, üstte kremşantiyle karıştırılmış muhallebi...tadı mmm misss ve yapımı oldukça kolay hanımlar/beyler...



malzemeler:

kek için:

6 adet kuru incir(suda ıslatılıp, minik doğranmış)
1 su bardağı kırılmış ceviz içi
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı un
3 yumurta
1 paket kabartma tozu

şerbeti:

1 su bardağı su( orjinal tarifte 1.5 su bardağı)
1 yemek kaşığı nescafe
4-5 yemek kaşığı şeker

muhallebisi:

1 litre süt
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
5 yemek kaşığı toz şeker
50 gr tereyağı
1 poşet toz kremşanti

yapılışı:

keki için: yumurta ve şekeri çırpıp, cevizi, unu ve kabartma tozunu ekleyin. en son inciri ilave edip spatula yardımıyla hamura karıştırın ve dikdörtgen borcama dökün. 160c de pişirin...

kek fırında pişmeye devam ederken un, nişasta, süt ve şekeri karıştırıp muhallebi için ocağa koyun. muhallebi kıvamını almaya yakın tereyağını ilave edip pişince ocağı söndürün. 5 dakika sonra toz halindeki kremşantiyi muhallebiye ekleyip mikserle çırpın.

pişen keki 5-10 dakika soğuttuktan sonra, kaynatmadan soğuk olarak hazırlanan nescafeli şerbeti üzerine gezdirin. 5 dakika sonra muhallebiyi kekin üzerine yayıp 2-3 saat dinlendirmek için buzdolabına koyun. afiyet olsun...


18 Mayıs 2012 Cuma

Dondurmalı İrmik Helvası

bu akşam eva kendini aştı ve gecenin son tarifi geliyor... bu tarif benim:)) çok uzun yıllardır yaparım ben bu helvayı. canımız tatlı istediğinde kalkar hemen irmik helvası kavurur yanınıda dondurma koyar afiyetle yerdik. pratik oluşundan mıdır nedir bilmem misafire yapmak hiç aklımıza gelmezdi. taa ki bi arkadaşın "dondurmalı irmik helvası" yemek için bilmem nerde ki pahalı bi restauranta gittiğini duyana kadar:)) şok olmuştuk! nasıl yaa dedik? biz bunu akşamları çayın yanına yapıyoruz para mı verilirmiş cık cık cıkk:)) neyse efendim o vakitten itibaren misafire de yapıyoruz ve çokta seviliyor... fotoğraf pek güzel olmadı ama dondurma eriyor falan derken telaş ettim biraz...



malzemeler:

2 su bardağı irmik
125 gram tereyağı
2 yemek kaşığı dolma fıstığı
istediğiniz ölçü ve çeşitte dondurma( genellikle vanilyalı dondurma kullanıyorum )

şurup için:

2 su bardağı şeker
2 su bardağı süt
2 su bardağı su

yapılışı:

irmik, fıstık ve tereyağını bi tencereye alıyoruz. fıstıklar altın rengini alıncaya kadar kısık ocakta irmiği kavuruyoruz. bu arada su, süt ve şekeri bi tencerede kaynatıyoruz. fıstıklar altını rengini aldığında kaynamış olan şurubu kavrulmuş olan irmiğe ilave edip, şurubu çekmesi için tencerenin ağzını kapatıyoruz. birden boca etmeyin ikiside çok sıcak olduğu için çıkan buhardan ellerinizi yakabilirsiniz ayrıca dışarı sıçrama ihtimalide var. şurubu çektiğinden emin olduktan sonra ocağı kapatıp helvayı dinlendiriyoruz. bi fincan veya kasenin içine biraz helva koyup(kaşıkla bastırın) arasına dondurma ve tekrar irmik helvasından bastırıp servis tabağına çeviriyoruz... birazdan içinde hafif eriyen dondurma ve miss gibi helva... afiyet olsun...

Mahlepli Kurabiye

bu akşam ikinci kez kurabiye tarifi geliyor... bugün kalabalık misafir grubu için bir tatlı, bir tuzlu kurabiye yapmıştım, onlar beğendi bende taze taze paylaşayım dedim. tarif bi arkadaşımdan sms le geldi. kendisine tarif için teşekkür ediyoruz yeni tariflerini bekliyoruz G'cim;))



malzemeler: 

2 çay bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı tereyağı
1/2 çay bardağı şeker
1 çay bardağı yoğurt
1 yumurta (akını içine, sarısını üzeri için ayrılacak)
1 yemek kaşığı mahlep
1 tatlı kaşığı tuz(isteğe göre biraz daha fazla olabilir)
3.5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu

yapılışı:

sıvıyağ, tereyağ, şeker, tuz, yoğurt ve yumurta akını karıştırdıktan sonra un, mahlep ve kabartma tozunu ilave edip kurabiye hamurumuzu hazırlıyoruz. isterseniz çatal şeklinde veya benim gibi beceremeyince halka şekli vererek fırın tepsisine yerleştiriyoruz. yumurta sarısı sürüp isteğe göre çöre otu veya susamla ilavesiyle fırına gönderiyoruz. afiyet olsun...

17 Mayıs 2012 Perşembe

Bademli Kurabiye

Çay veya kahveleriniz yanında zevkle yiyebileceğiniz "bademli kurabiye"... tarif http://leylailekahvesohbeti.blogspot.com/2009/10/bademli-cokokremli-kurabiye.html



malzemeler:

225 gr tereyağı
2/3 bardak şeker( dolu bir bardaktan biraz eksik)
1 yumurta
1 su bardağı robotta çekilerek un haline getirilmiş badem
2.5 su bardağı un
2 çay kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya
üzeri için nutella vb

yapılışı:

oda sıcaklığında ki yumuşak tereyağı ve şekeri bir süre çırptıktan sonra yumurtayı ilave ederek çırpmaya devam ediyoruz. un, kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyip hamuru biraz yoğuruyoruz. badem ununu da ilave edip kurabiye hamuru için gerekli kıvamı tutturduktan sonra ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayarak fırın tepsisine yerleştiriyoruz. tepsi içinde ki hamurların ortasına baş parmağımızla bastırıp nutella için çukurlaştırıyoruz...175 derecede hafif kızarıncaya kadar pişirdiğimiz kurabiyeleri fırından çıkarıp ortasındaki çukurlara nutella sürüyor ve servise hazır hale getiriyoruz... afiyet olsun...

not: badem unu için; bademleri biraz suyla haşlayıp, kabuklarını çıkardıktan sonra fırında kurutuyor ve robotta öyle çekiyorum... tarifin orjinalinde bir yemek kaşığı pudra şekeri de var ama ben kullanmadım. daha tatlı olsun isterseniz pudra şekeride ekleyebilirsiniz...

3 Mayıs 2012 Perşembe

Portakal Kabuğu Reçeli

http://mevsimsizyagmurlar.tr.gg/Portakal-Re%E7eli-Heng%E2mesi.htm söze Ayşegül Genç'in "portakal reçeli hengamesi" başlıklı yazısıyla başlayıp çok uzatmadan diyoruz ki; hala portakal kabuğu reçeli yapmayı bilmiyorsanız yahut siz biliyor ama kızınız/oğlunuz bilmiyorsa, buyrun sizler için ben yaptım oldu! sizde yapabilirsiniz;))



malzemeler:

15 adet portakal
8 su bardağı şeker
4 su bardağı portakal suyu
4 su bardağı su
yarım limon

yapılışı:

alırken özellikle kalın kabuklu olmasına dikkat ettiğimiz portakalların dış kabuğunu rendeyle fotodaki gibi inceltiyoruz.



sadece üst yüzeyinde ki sert kısmını alıyoruz rendeyle, şeftaliye benzer kadifemsi bi dokusu oluyor portakalların. rendeden sonra tekrar yıkadığımız portakalın kabuğunu fotodaki gibi soyup yuvarlayarak kalın iğne yardımıyla ipe geçiriyoruz....



biraz yorucu bir süreç ama tadı herşeye değiyor emin olun;))


iplere geçirdiğimiz portakal kabuklarımızı geniş bir tencereye yerleştirip üç gün suda bekletiyoruz. hergün suyunu bir kez değiştirip bir kezde kaynatmak şartıyla...


geldik reçelimizde son gün ve son aşamaya... üç gün bekledik ama değecek. portakal kabuğunun acısının çıkmış olmalı artık. tenceredeki portakal kabuklarını süzgece çıkarıp süzülmesini beklerken(bu arada iplerden ayırıyoruz kabuklarımızı şurubun içine öyle atıyoruz. dağılmıyor, bozulmuyor dont panic!) 4 bardak portakal suyu+4 bardak su ve 8 bardak şekerimi tencereye koyup biraz koyulaşınca portakal kabuklarını ilave ediyor ve reçel kıvamını alıncaya kadar kaynatıyoruz. limon suyunu ekleyip bir taşım daha kaynatıp ocağı kapatıyoruz... 
not: kabuklarını soyduğumuz portakalları bir anda tüketmek mümkün olmuyor. tek tek streç filme sarıp buzdolabına koyarsanız bi kaç gün daha saklama şansınız olabiliyor,
 bilginiz olsun... ayrıca  ben reçelleri sıcakken kavanoza boşaltıp ağzını hemen kapatırım konserve usulü uzun süre bozulmadan saklamak için tavsiye ederim...afiyet olsun...

21 Mart 2012 Çarşamba

Islak Kurabiye

eva, çayın yanında yemeyi çok sevdiği "ıslak kurabiye"nin tarifini paylaşmaya(yazmaya) karar verdi nihayet ;))) bu leziz ve nefis kurabiye bigün hayalimde ki mekanı( "köylü kızı" olucaktı adı, hain ve kötü niyetli insanların kurbanı oldu caanım tabelam. hatta yazmalı genç kız figürüyle falan muhteşem görünecekti. neyse sermaye hazırda eksik isim sanki pehh! :((  ) açarsam muhakkak listemde olucak tariflerden... çok hafif ve yumuşak bir tatlı. şerbetli tatlılar gibi ağır değil, kuru kurabiyeler gibi insanın boğazına dizilmiyor falan. her yaş grubundan hayranları var bu kurabiyenin. herkes seviyor yanii;))





malzemeler:

250 gr tereyağ (margarin de olabilir)
2 yumurta
1 su bardağı şeker
2 çorba kaşığı sıvıyağ
2 çorba kaşığı yoğurt
3 çorba kaşığı kakao
aldığı kadar un
kabartma tozu
vanilya

şerbeti için:

1.5 su bardağı şeker
1.5 su bardağı su

yapılışı:

oda sıcaklığında yumuşatılmış margarin ve diğer tüm malzemeleri karıştırarak kulak memesi yumuşaklığında hamur elde ediyoruz. bu hamurda cevizden biraz daha büyük parçalar alıp yuvarlıyor, 180 derece fırında pişiriyoruz... kurabiyeler pişerken soğuk şerbetimizi hazırlıyalım. aynı ölçülerdeki suya şekeri katıp eriyinceye kadar karıştırıyoruz. fırından çıkan kurabiyeleri soğuk şerbetin içine atıp 20-30 saniye aralığında bekletip servis tabağına alıyoruz. arzuna göre üzerine hindistan cevizi, antep fıstığı vs süsleyebilirsiniz. afiyet olsun...

18 Mart 2012 Pazar

eva mutfaktaaa!

"köylü kızı" isimli bloğum için son kez adres değişikliğiyle huzurlarınızdayım efemmm... daha önce nedenleriyle alakalı kısa bir bahis geçmişti tekrara lüzum görmeden son kararım olan blog adresimle tanıştırayım sizleri; artık evamutfakta.blogspot.com la mutfak maceralarımla beraber olucaz inşAllah...

13 Mart 2012 Salı

İBB sosyal tesisleri ve "yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal" meselesi...

            yemek bloğu olunca yemek yapmak ve yemekle ilgili herşey yazılabilir ve paylaşılabilir değil mi? bazen bu mide bulandırıcı olsa bile! :))
arkadaş buluşmaları, bazen mutfaktan kaçış vs çeşitli sebeplerle dışarıda yemek&kahvaltı için tercih ettiğimiz mekanlar var... genellikle güvendiğimiz mekanlara takılırken arada değişiklik olsun diye gittiğimiz adreslerde olmuyor değil. 

            İstanbul'da yaşayanlar bilir, İstanbul'un en güzel mekanlarını büyükşehir belediyesi işletiyor. her kesimden vatandaşın rahatça gidebileceği mekanlar bunlar... uygun fiyata kaliteli hizmet veriyorlar! diye düşünüyoruz. en azından yemeklerde kullanılan et vs gibi malzemeler açısından güvenilir buluyoruz. ama temizlik ve hijyen hususunda eksikleri var. geçen haftasonu epeydir görüşmediğimiz bi arkadaşımla dışarda bir kahvaltı edelim hem muhabbet olsun, hem deniz havası alalım diye İBB nin sosyal tesislerinden birinde buluştuk. kahvaltının yarısında benim tabağımda ne çıktı tahmin edin demiyorum, "kıl" çıktı! benim hassas olduğum konulardan biridir ki, canlı insanın üzerinde bile çok tahammül edemediğim "kıl"ın tabağımda çıkması benim için nasıl bi cinnettir tahmin bile edemezsiniz:(( ilgili personele durumu izah edip tabağı gönderdik. az sonra aynı eleman büyük bir havayla içinde "kıl" olmadığını iddia ettiği 2. kahvaltı tabağını getirdi. ama benim mide bir kez bulanınca ikinci tabaktan çok tadamadım... muhabbete çay eşliğinde devam ediyordum ki; bari dedim tabaktaki yeşillikleri yiyeyim. maydanozlardan sonra marula sıra geldiğinde, marulun içinden ne çıktı dersiniz? "saç"!!! ondan sonrası köylü kızı iptal tabiki... daha ne görevliyi çağırdık, ne de kimseye bişey söyledik... gelen gideni aratıyordu çünkü! 
                   
               

             şikayet etmedim, ilgili herhangi bir kuruma yazmadım. böyle durumlarda pek sessiz kalmam ama burda ne yapılması hususunda kararsız kaldım. çünkü böyle bi olayda en alt seviyedeki personel sorumlu tutulucak ve hesabı ona kesilecektir. ama öyle olmamalı. balık baştan kokar çünkü! amir konumundaki görevli personel yeterince denetim yapsa, sık sık personele temizlik ve hijyen konusunda eğitimler verilse ve ikaz edilseler bunlar yaşanmaz. koltuğunu sağlama alan ardına bakmıyor vesselam...

       unutmadan çok ucuza açık büfe kahvaltı veren mekanlarda kullanma tarihi geçmiş ürünler(peynir, sucuk, sosis, yumurta vs) kullanıldığını işittik bilginiz olsun. ve son bir uyarı: bizim ağır ateşte köpüğünü kaşık kaşık fincanlara paylaştırdığımız "türk kahvemiz" restoran, cafe gibi işletmelerde makina aracılığıyla pişirilip ikram ediliyormuş haberiniz olsun... hatta geçen Bursa' da otantik bir mekanda bununla ilgili aldığım cevap çok manidar; -ocakta kahve pişirirsek bunun için akşama kadar 2 elemanı ocağın başında tutmam lazım! dediler, şok olduk!!!

8 Mart 2012 Perşembe

Meyveli Acıbadem Kurabiyesi

ihmalkâr blogcu köylü kızı geldiiii! blogcuların en tembeli seçilirse adaylığımı koyucam bilesiniz. bu ara canım pek yazmakta istemiyor ya! onunda etkisi var sanırım...
zorunlu nedenlerle "köylü kızı" olan blog adresini değiştirdim. nedenlerini uzun uzun anlatmadan bir kısa yol yazayım: "köylü kızı" diye google yazıp gelen tarama sonuçlarına bakarak adres değişikliğinin nedenini anlayabilirsiniz:(( bu mevzuyu burda kapatıp kısa ve pratik bi tarif paylaşıp sahneden çekileyim efendim...
tarifimiz acıbadem kurabiyesiyle yapılan en fazla 30 dakikanızı alıcak meyveli hafif bir tatlı. herkes yapabilir, sonuç garanti;))



malzemeler:

6 adet acıbadem kurabiyesi
1 kavanoz konserve ananas
1 paket krem şanti
yarım su bardağı süt
çilek, muz, kivi veya portakal

yapılışı:

krem şantiyi sütle çırpıp kullanıma hazır hale getiriyoruz. meyvelerimizi soyup dilimledikten sonra acıbadem kurabiyelerini konserve ananasın suyuyla ıslatıyoruz. servis tabağına aldığımız kurabiyelerin üzerine krem şantiden biraz sürüp, önce ananas sonra arzunuza göre portakal veya kivi, muz ve çileği ilave edip dinlendirmek üzere buzdolabına koyuyoruz...
orjinal tarifte(yıllardır yaptığım bir tatlı kaynak belirtemiyorum, üzgünüm) meyveler ananas, kivi ve çilek sıralaması şeklinde idi. ben bugün  tatlıyı hazırlarken önümde duran kiviyi bulamayıp! portakal ve muz koydum:) böyle de güzeldi. yumuşak meyvelerin hepsiyle denenebilir tavsiye ederim. afiyet olsun...

3 Şubat 2012 Cuma

İyi ki Doğdun Benim EFENDİM

Nerdedir yerle gök arasında ki ulak,
Nerde biz?

Kimseden bir işaret gelmeyecek
Bir melek kimsenin alnını sıvazlamazsa
Söylemez size kimse dünyadaki ömrü boyunca
Hiç bir insana yan bakışı olmayan kimdi
Kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile
Öğretmek için cephe nedir
Kıyam etti
Torunu kucağında
Dönünce bütün gövdesiyle döndü
Bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda
Bir bilinebilseydi
Nedir veche...

Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar
Sıyırın kahkaha sırçasını cildinizden
Omzunudan vaveyla heybesini atın
Boşa çıksın reislerin, kahinlerin, şairlerin kuvveti
Güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın
Ağız dolusu gülmeden taşlıkta...

İsmet Özel

31 Ocak 2012 Salı

ayva tatlısı

merhabalar köylü kızı dostlarına... memleketin her yanı beyazlara bürünmüş, herkes karın tadını çıkarırken, ben salya sümük elimde tuvalet kağıdı rulosuyla camdan dışarıyı izliyorum:(( ağladığımdan değil tabi bu halim, yakamdan düşmeyen sinüzitten sebep... doktor bi arkadaşın "burnu akan acile geliyor" serzenişinden ötürü 4 gün doktora gitmeden evde müthiş bi başağrısı, akan burun ve gözlerle kendime yeterince acı çektirip nirvanaya ulaşamayınca dün doktora gittim. çok şükür bugün ağrısız kalktım ve daha iyiyim.

hali hazırda gözlerim pcye ağlamadan bakabiliyorken epeydir sınavlar bahanesiyle uğramadığım bloğuma bi el atayım dedim. geçen haftasonu sınavlar biter bitmez şehirlerarası otobüste Ordu'ya dönerken buldum kendimi...köylü kızı işte, çat orda çat burda çat kapı ardında... İstanbul'a ilk gittiğim günlerde ablamın misafirleri için yaptığım ayva tatlısını paylaşmak bir türlü kısmet olmadı. hatta o gün tarifini isteyenlere, -bloğa koyucam ordan bakarsınız, demiştim de 2 ay oldu köylü kızı ayva tatlısını yazacak:)) ayva çiçek açıp yaz gelmeden tarife geçelim de gecikmeli sözüm yerine gelsin;))

efendim ayva tatlısını yaparken pek kesin olan ölçülerim yok benim. malzemeler ve yapılışı şeklinde ayırmadan bi kalemde anlatıyorum affınıza sığınarak. 


ayva tatlısı:

ayvaların kabuklarını soyup, ikiye bölüp, çekirdek yataklarını çıkararak işleme başlıyoruz. ama ama asla ayvanın çekirdekleri atmıyoruz bize kıvam için gerekli tek bir çekirdeği bile atmayın. ayvalarımızı pişireceğimi kaba alınca( ben genellikle kalabalık misafire yaptığım için üstteki fotoda da görüldüğü üzre pizza tenceresinde yapıyorum) her ayvanın ortasına dolu bir kaşık şeker koyduktan sonra, 3-4 kaşıkta tencerenin içine şerpiştiriyorum. ayvanın çekirdekleriyle beraber 4-5 adet karanfili tencerenin içine bırakıp ayvanın üzerine çıkacak kadar su ilave ediyoruz. tatlımıza renk verecek olan kızamık şekerini de ekledikten sonra ayvalar yumuşayıp üstteki rengi alıncaya kadar pişiriyoruz. kızamık şekerini ne kadar koymak gerekir? diye aklınıza gelen sorunun cevabını şöyle izah edeyim: kızamık şekeri büyük kalıp sabun büyüklüğünde satılıyor aktarlarda. yukarda fotoda gördüğünüz rengi elde etmek için 9 ayvaya ben iki kalıp kızamık şekeri koydum. siz kendi arzunuza göre bunu artırabilir veya azaltabilirsiniz. ama bu arada ayvanın tadını kontrol etmeyi ihmal etmeyin çünkü şeker oranı buna bağlı olarak azalır veya artar.

ayvalar pişerken bir taraftan iç harcını hazırlayabiliriz. ayva sayısına göre ayarlayacağınız elmayı( 9 ayva için 4 elma kullandım) rendeleyerek 2-3 kaşık şekerle pişiriyoruz. pişen elmanın içine tarçın ve iri kıyılmış 1 su bardağı ceviz ilave ederek soğumaya alıyoruz. ayvalarımız, şeker pembesi rengini almış ve yumuşamış, şurubuda iyice koyulaşmış ise altını kapatıp fırın kabına alıyoruz. fırın tepsininin yüzeyini kapatacak kadar şurubu da ilave edip elma harcını kaşık yardımıyla ayvaların ortalarına paylaştırıyoruz. 170 dereceye ayarlı fırında 20 dakika kadar pişirip soğumaya bırakıyoruz. kaymak veya krem şanti ilavesiyle tatlımız servise hazırdır...afiyet olsun...

not: tatlımızı servise hazırlarken tepsinin içindeki şuruptan çay kaşığı yardımıyla ayvaların etrafına sürerseniz parlak bi görüntü elde edersiniz. ayrıca tencerede arta kalan(muhakkak kalıyor) şurubu çeşitli meyveleri kaynatarak hazırlayacağınız kompostolara ilave ederek değerlendirebilir hem israf etmemiş, hemde değişik bir lezzet daha yakalamış olursunuz;))

13 Ocak 2012 Cuma

Portakallı Kek

uzun zaman önce yaptığım ama bir türlü paylaşma imkanı bulamadığım "portakallı kek" tarifiyle epeydir ihmal ettiğim bloğuma küçük bir merhaba demek istedim. sırada bekleyen epey tarif var aslında ama duydum ki benden kek tarifi bekleyen arkadaş işsizmiş ve evde ders çalışıyormuş... hadi bi güzellik yapalım çayı sade içmesin, yanında miss gibi portakal kokan kek olsun, zihni açılsın, midesi bayram etsin...
portakallı kekimizi yeğenimin okulunda yapılan kermes için yapmıştım. ikramda kolaylık olsun diye minik kek kağıtlarına koymuştum. ev için yaptığımda fırın tepsisine yapıyorum siz arzunuza göre takılabilirsiniz;))



Malzemeler:

3 yumurta
1.5 su bardağı şeker
1 bardak sıvıyağ
1 bardak yoğurt
3 yemek kaşığı kakao
1 portakalın kabuğu
aldığı kadar un
kabartma tozu, vanilya

Yapılışı:

şeker ve yumurtayı yüksek devirde mikserle 10 dakika çırpıyoruz. yoğurt ve sıvıyağı ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. rendelenmiş portakal kabuğu ve kakaoyu karıştırıyoruz. un , kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip düşü devirde mikserle un tamamen karışana kadar çırpıp kekin hamurunu hazır hale getiriyoruz. önceden ısıtılmış fırında 40 dak pişirme süresi kafidir. afiyet olsun...