13 Mart 2012 Salı

İBB sosyal tesisleri ve "yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal" meselesi...

            yemek bloğu olunca yemek yapmak ve yemekle ilgili herşey yazılabilir ve paylaşılabilir değil mi? bazen bu mide bulandırıcı olsa bile! :))
arkadaş buluşmaları, bazen mutfaktan kaçış vs çeşitli sebeplerle dışarıda yemek&kahvaltı için tercih ettiğimiz mekanlar var... genellikle güvendiğimiz mekanlara takılırken arada değişiklik olsun diye gittiğimiz adreslerde olmuyor değil. 

            İstanbul'da yaşayanlar bilir, İstanbul'un en güzel mekanlarını büyükşehir belediyesi işletiyor. her kesimden vatandaşın rahatça gidebileceği mekanlar bunlar... uygun fiyata kaliteli hizmet veriyorlar! diye düşünüyoruz. en azından yemeklerde kullanılan et vs gibi malzemeler açısından güvenilir buluyoruz. ama temizlik ve hijyen hususunda eksikleri var. geçen haftasonu epeydir görüşmediğimiz bi arkadaşımla dışarda bir kahvaltı edelim hem muhabbet olsun, hem deniz havası alalım diye İBB nin sosyal tesislerinden birinde buluştuk. kahvaltının yarısında benim tabağımda ne çıktı tahmin edin demiyorum, "kıl" çıktı! benim hassas olduğum konulardan biridir ki, canlı insanın üzerinde bile çok tahammül edemediğim "kıl"ın tabağımda çıkması benim için nasıl bi cinnettir tahmin bile edemezsiniz:(( ilgili personele durumu izah edip tabağı gönderdik. az sonra aynı eleman büyük bir havayla içinde "kıl" olmadığını iddia ettiği 2. kahvaltı tabağını getirdi. ama benim mide bir kez bulanınca ikinci tabaktan çok tadamadım... muhabbete çay eşliğinde devam ediyordum ki; bari dedim tabaktaki yeşillikleri yiyeyim. maydanozlardan sonra marula sıra geldiğinde, marulun içinden ne çıktı dersiniz? "saç"!!! ondan sonrası köylü kızı iptal tabiki... daha ne görevliyi çağırdık, ne de kimseye bişey söyledik... gelen gideni aratıyordu çünkü! 
                   
               

             şikayet etmedim, ilgili herhangi bir kuruma yazmadım. böyle durumlarda pek sessiz kalmam ama burda ne yapılması hususunda kararsız kaldım. çünkü böyle bi olayda en alt seviyedeki personel sorumlu tutulucak ve hesabı ona kesilecektir. ama öyle olmamalı. balık baştan kokar çünkü! amir konumundaki görevli personel yeterince denetim yapsa, sık sık personele temizlik ve hijyen konusunda eğitimler verilse ve ikaz edilseler bunlar yaşanmaz. koltuğunu sağlama alan ardına bakmıyor vesselam...

       unutmadan çok ucuza açık büfe kahvaltı veren mekanlarda kullanma tarihi geçmiş ürünler(peynir, sucuk, sosis, yumurta vs) kullanıldığını işittik bilginiz olsun. ve son bir uyarı: bizim ağır ateşte köpüğünü kaşık kaşık fincanlara paylaştırdığımız "türk kahvemiz" restoran, cafe gibi işletmelerde makina aracılığıyla pişirilip ikram ediliyormuş haberiniz olsun... hatta geçen Bursa' da otantik bir mekanda bununla ilgili aldığım cevap çok manidar; -ocakta kahve pişirirsek bunun için akşama kadar 2 elemanı ocağın başında tutmam lazım! dediler, şok olduk!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder