21 Mart 2012 Çarşamba

Islak Kurabiye

eva, çayın yanında yemeyi çok sevdiği "ıslak kurabiye"nin tarifini paylaşmaya(yazmaya) karar verdi nihayet ;))) bu leziz ve nefis kurabiye bigün hayalimde ki mekanı( "köylü kızı" olucaktı adı, hain ve kötü niyetli insanların kurbanı oldu caanım tabelam. hatta yazmalı genç kız figürüyle falan muhteşem görünecekti. neyse sermaye hazırda eksik isim sanki pehh! :((  ) açarsam muhakkak listemde olucak tariflerden... çok hafif ve yumuşak bir tatlı. şerbetli tatlılar gibi ağır değil, kuru kurabiyeler gibi insanın boğazına dizilmiyor falan. her yaş grubundan hayranları var bu kurabiyenin. herkes seviyor yanii;))





malzemeler:

250 gr tereyağ (margarin de olabilir)
2 yumurta
1 su bardağı şeker
2 çorba kaşığı sıvıyağ
2 çorba kaşığı yoğurt
3 çorba kaşığı kakao
aldığı kadar un
kabartma tozu
vanilya

şerbeti için:

1.5 su bardağı şeker
1.5 su bardağı su

yapılışı:

oda sıcaklığında yumuşatılmış margarin ve diğer tüm malzemeleri karıştırarak kulak memesi yumuşaklığında hamur elde ediyoruz. bu hamurda cevizden biraz daha büyük parçalar alıp yuvarlıyor, 180 derece fırında pişiriyoruz... kurabiyeler pişerken soğuk şerbetimizi hazırlıyalım. aynı ölçülerdeki suya şekeri katıp eriyinceye kadar karıştırıyoruz. fırından çıkan kurabiyeleri soğuk şerbetin içine atıp 20-30 saniye aralığında bekletip servis tabağına alıyoruz. arzuna göre üzerine hindistan cevizi, antep fıstığı vs süsleyebilirsiniz. afiyet olsun...

18 Mart 2012 Pazar

eva mutfaktaaa!

"köylü kızı" isimli bloğum için son kez adres değişikliğiyle huzurlarınızdayım efemmm... daha önce nedenleriyle alakalı kısa bir bahis geçmişti tekrara lüzum görmeden son kararım olan blog adresimle tanıştırayım sizleri; artık evamutfakta.blogspot.com la mutfak maceralarımla beraber olucaz inşAllah...

13 Mart 2012 Salı

İBB sosyal tesisleri ve "yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal" meselesi...

            yemek bloğu olunca yemek yapmak ve yemekle ilgili herşey yazılabilir ve paylaşılabilir değil mi? bazen bu mide bulandırıcı olsa bile! :))
arkadaş buluşmaları, bazen mutfaktan kaçış vs çeşitli sebeplerle dışarıda yemek&kahvaltı için tercih ettiğimiz mekanlar var... genellikle güvendiğimiz mekanlara takılırken arada değişiklik olsun diye gittiğimiz adreslerde olmuyor değil. 

            İstanbul'da yaşayanlar bilir, İstanbul'un en güzel mekanlarını büyükşehir belediyesi işletiyor. her kesimden vatandaşın rahatça gidebileceği mekanlar bunlar... uygun fiyata kaliteli hizmet veriyorlar! diye düşünüyoruz. en azından yemeklerde kullanılan et vs gibi malzemeler açısından güvenilir buluyoruz. ama temizlik ve hijyen hususunda eksikleri var. geçen haftasonu epeydir görüşmediğimiz bi arkadaşımla dışarda bir kahvaltı edelim hem muhabbet olsun, hem deniz havası alalım diye İBB nin sosyal tesislerinden birinde buluştuk. kahvaltının yarısında benim tabağımda ne çıktı tahmin edin demiyorum, "kıl" çıktı! benim hassas olduğum konulardan biridir ki, canlı insanın üzerinde bile çok tahammül edemediğim "kıl"ın tabağımda çıkması benim için nasıl bi cinnettir tahmin bile edemezsiniz:(( ilgili personele durumu izah edip tabağı gönderdik. az sonra aynı eleman büyük bir havayla içinde "kıl" olmadığını iddia ettiği 2. kahvaltı tabağını getirdi. ama benim mide bir kez bulanınca ikinci tabaktan çok tadamadım... muhabbete çay eşliğinde devam ediyordum ki; bari dedim tabaktaki yeşillikleri yiyeyim. maydanozlardan sonra marula sıra geldiğinde, marulun içinden ne çıktı dersiniz? "saç"!!! ondan sonrası köylü kızı iptal tabiki... daha ne görevliyi çağırdık, ne de kimseye bişey söyledik... gelen gideni aratıyordu çünkü! 
                   
               

             şikayet etmedim, ilgili herhangi bir kuruma yazmadım. böyle durumlarda pek sessiz kalmam ama burda ne yapılması hususunda kararsız kaldım. çünkü böyle bi olayda en alt seviyedeki personel sorumlu tutulucak ve hesabı ona kesilecektir. ama öyle olmamalı. balık baştan kokar çünkü! amir konumundaki görevli personel yeterince denetim yapsa, sık sık personele temizlik ve hijyen konusunda eğitimler verilse ve ikaz edilseler bunlar yaşanmaz. koltuğunu sağlama alan ardına bakmıyor vesselam...

       unutmadan çok ucuza açık büfe kahvaltı veren mekanlarda kullanma tarihi geçmiş ürünler(peynir, sucuk, sosis, yumurta vs) kullanıldığını işittik bilginiz olsun. ve son bir uyarı: bizim ağır ateşte köpüğünü kaşık kaşık fincanlara paylaştırdığımız "türk kahvemiz" restoran, cafe gibi işletmelerde makina aracılığıyla pişirilip ikram ediliyormuş haberiniz olsun... hatta geçen Bursa' da otantik bir mekanda bununla ilgili aldığım cevap çok manidar; -ocakta kahve pişirirsek bunun için akşama kadar 2 elemanı ocağın başında tutmam lazım! dediler, şok olduk!!!

8 Mart 2012 Perşembe

Meyveli Acıbadem Kurabiyesi

ihmalkâr blogcu köylü kızı geldiiii! blogcuların en tembeli seçilirse adaylığımı koyucam bilesiniz. bu ara canım pek yazmakta istemiyor ya! onunda etkisi var sanırım...
zorunlu nedenlerle "köylü kızı" olan blog adresini değiştirdim. nedenlerini uzun uzun anlatmadan bir kısa yol yazayım: "köylü kızı" diye google yazıp gelen tarama sonuçlarına bakarak adres değişikliğinin nedenini anlayabilirsiniz:(( bu mevzuyu burda kapatıp kısa ve pratik bi tarif paylaşıp sahneden çekileyim efendim...
tarifimiz acıbadem kurabiyesiyle yapılan en fazla 30 dakikanızı alıcak meyveli hafif bir tatlı. herkes yapabilir, sonuç garanti;))



malzemeler:

6 adet acıbadem kurabiyesi
1 kavanoz konserve ananas
1 paket krem şanti
yarım su bardağı süt
çilek, muz, kivi veya portakal

yapılışı:

krem şantiyi sütle çırpıp kullanıma hazır hale getiriyoruz. meyvelerimizi soyup dilimledikten sonra acıbadem kurabiyelerini konserve ananasın suyuyla ıslatıyoruz. servis tabağına aldığımız kurabiyelerin üzerine krem şantiden biraz sürüp, önce ananas sonra arzunuza göre portakal veya kivi, muz ve çileği ilave edip dinlendirmek üzere buzdolabına koyuyoruz...
orjinal tarifte(yıllardır yaptığım bir tatlı kaynak belirtemiyorum, üzgünüm) meyveler ananas, kivi ve çilek sıralaması şeklinde idi. ben bugün  tatlıyı hazırlarken önümde duran kiviyi bulamayıp! portakal ve muz koydum:) böyle de güzeldi. yumuşak meyvelerin hepsiyle denenebilir tavsiye ederim. afiyet olsun...